Laparoskopik Cerrahi

Laparoskopik cerrahi, özelleşmiş bir minimal invaziv cerrahi tekniktir. Dünyada üroloji alanında 20 yılı aşkın bir süredir uygulanmaktadır. Geleneksel açık cerrahide, cerrah, karın içerisinde ameliyat edeceği organa veya bölgeye ulaşabilmek için büyük bir ameliyat kesisi yaparken, laparoskopik cerrahide çok küçük kesiler kullanılır. Bu açılan küçük kesilerden, trokar denilen küçük enstrümanlar ile karın içerisine ulaşılır. Bu trokarlardan, vücut içine gönderilen kamera ve özelleşmiş yüksek teknolojik enstrümanlar ile gerekli cerrahi prosedürler etkin ve güvenli bir şekilde yapılır. Özellikle, son 10 yılda popüler olan robotik cerrahi, laparoskopik cerrahinin en gelişmiş halidir. Hastanın karın boşluğuna küçük kesilerden (yaklaşık 1 cm’lik) giren bir kamera ve çeşitli cerrahi enstrümanlar ile açık cerrahi prensiplere uygun olarak ameliyatlar yapılmakta ve hastanın karnında büyük bir ameliyat yarası olmamakta, ameliyat sonrası iyileşme ve normal yaşama dönme daha hızlı ve kolay olmaktadır. Bununla birlikte, hastalarda kan kaybı ve enfeksiyon riski daha az olmakta ve kozmetik sonuçlar hastayı çok tatmin etmektedir. Günümüzde, sağladığı avantajlar nedeniyle, gelişmiş merkezlerde birçok ürolojik cerrahi prosedür için laparoskopik cerrahi standart tedavi olarak kabul edilmektedir. Bu anlamda, en ön plana çıkan ürolojik cerrahi prosedürler, laparoskopik olarak işlevini yitirmiş böbreğin alınması, iyi veya kötü huylu böbrek tümörü için böbreğin tamamının veya bir kısmının alınması (laparoskopik nefrektomi, laparoskopik parsiyel nefrektomi) ile laparoskopik olarak böbrek çıkım darlıklarının düzeltilmesi (laparoskopik pyeloplasti) ve laparoskopik olarak böbreküstü bezinin alınması (laparoskopik adrenalektomi) ameliyatlarıdır.